Etkili, hesap verebilir ve kapsayıcı toplumlar ve kurumlar, küçük şirketlerden çok uluslu şirketlere ve hükümetlere kadar her düzeyde iyi yönetişime dayanmaktadır. Uzun süreli krizler ve şiddetli çatışmalar, toplulukların ve bireylerin ruh sağlığı ve iyi oluşu üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurma potansiyeline sahiptir. Son yıllarda, insani yardım ortamlarında ruh sağlığı ve psikososyal destek (MHPSS) ihtiyaçlarına yanıt vermede önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Buna rağmen MHPSS, yapısal olarak önleyici çalışmaların ve barışı tesis etme çabalarının tam olarak parçası olamamıştır. …
Kentli bir nüfus haline geliyoruz. Birleşmiş Milletler, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun en az üçte ikisinin şehirlerde yaşayacağını tahmin etmektedir. Bu insan yoğunluğu, kentsel halk sağlığı sorununun geleneksel uygulayıcılarının çok ötesine geçtiğini ve tüm disiplinlerden şehir kurucularının ve düzenleyicilerinin görevi haline geldiği anlamına gelmektedir. Politika yapıcılar, mimarlar, tasarımcılar, şehir plancıları, halk sağlığı görevlileri, mühendisler, coğrafyacılar ve diğerleri, şehirlerimizin daha iyi halk sağlığını teşvik edecek şekilde nüfus ihtiyaçlarını karşılamak üzere nasıl tasarlanabileceği konusunda giderek daha …
Zamanımızın en büyük ikilemlerinden biri, artan eşitsizliklerin sosyal, ekonomik ve insani gelişmeyi tehdit ettiği konusunda genel bir fikir birliği varken, bu durumu düzeltmek için hangi eylemlerin yapılması gerektiği konusunda çok az fikir birliği olmasıdır. Eşitsizlik tarihin bir kazası değil, ekonomilerimizin ve toplumlarımızın kaynakları ve fırsatları yaratma ve tahsis etme biçimine ilişkin ideolojik olarak yerleşik, ancak nihayetinde politik bir dizi seçimin ürünüdür. Gelişmekte olan ülkeler, bölgesel ve küresel pazarlara entegrasyonlarının önünde büyük bir engel olabilen, ticaretin sunduğu …
Sürdürülebilirlik, bir şirketin uzun vadeli kaynaklarını güvence altına alabilmesi, gelecekteki ihtiyaçlarını öngörebilmesi ve organizasyonel faaliyetlerde kaynakları verimli ve adil bir şekilde kullanabilmesi anlamına gelir. Sürdürülebilirlik yaklaşımlarını benimsemeye katkıda bulunan sosyal …
BM’ye göre, yaklaşık 2,2 milyar insan yoksulluk sınırının altında yaşamakta ve insana yakışır iş bulmak her zaman daha da zorlaşmaktadır. Küresel olarak 200 milyon insan işsizdir ve 783 milyonu yoksul olmak üzere 1,4 milyar kişi güvencesiz işlerde çalışmaktadır. Cinsiyetler arası küresel ücret farkı %23’te ve öngörülere göre önemli bir çaba harcamadan eşit ücrete ulaşmak 68 yıl daha alacaktır. Ayrıca, üye ülkelerdeki istihdam söz konusu olduğunda, kötü istihdam koşullarıyla ilişkili kayıt dışı çalışma genellikle bir normdur …
Toplumsal cinsiyet eşitliği sadece temel bir insan hakkı değil; barışçıl, kazançlı ve sürdürülebilir bir dünya için de gerekli bir temeldir. Dünya’da 18 ülkede erkekler, eşlerinin çalışmasını yasal olarak engelleyebilmektedir; 39 ülkede erkek ve kız çocukları eşit miras hakkına sahip değildir; 49 ülkede kadınları aile içi şiddete karşı koruyan yasalar bulunmamaktadır. Kadınlar dünya çapında siyasi makamlarda önemli adımlar atmış olsalar da, ulusal parlamentolarda çalışan kadınların yüzde 23,7’lik oranı hala eşitlikten uzak bir tablo çizmektedir. Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerinde yer …
Ruh sağlığı, sağlığın ayrılmaz ve temel bir bileşenidir. Dünya Sağlık Örgütü Anayasası, “Sağlık, yalnızca hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir” demektedir. Bu tanımın önemli bir anlamı, ruh sağlığının, yalnızca zihinsel bozuklukların veya engellerin yokluğundan daha fazlası olduğudur. Eylül 2015’te ruh sağlığı, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne (SKH) dahil edilmiştir. Bu tarihi adımda, Birleşmiş Milletler (BM) ruh sağlığının yükünü kabul ederek ruh sağlığını ilerleyen 15 yıl için küresel …
Sürdürülebilir küresel kalkınma hedeflerine işletmeler olmadan ulaşılamaz. İşletmeler, temel operasyonları, finansal taahhütleri, çalışan ağları, tüketiciye yönelik platformları ve üst düzey etkileri aracılığıyla hedeflere doğru ilerlemeyi hızlandırmada çok önemli bir rol oynamaktadır. Her işletme ve her çalışan, daha barışçıl, eşitlikçi ve sağlıklı bir geleceğin yaratılmasına hayati bir katkıda bulunabilmektedir. Pek çok insan, iş dünyasının sürdürülebilir hedefler için bir güç olabileceği fikrine şüpheyle bakmaya devam etmektedir. Yine de, en son Edelman anketine göre, iş dünyasına duyulan güven(%61), …