Emotion Regulation at Work
Kişiler gerek iş gerekse iş dışındaki yaşamlarında birçok duygu yaşar. Duygular, kişilerin bireysel süreçlerinden kişilerarası ilişkilere kadar birçok alanda belirleyicidir ve kişilerin dünyayı anlamak için kullandıkları önemli araçlardandır. Duygular kişilerin bakış açısını, moral ve performansını olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilirler ve iyi yönetilebilirse moral ve performans artışı sağlar.
Duygular, kişilerin bireysel geçmişlerindeki deneyimlerle şekillenen; bir olay veya varlık karşısında oluşan yoğun hislerdir. Olaylar karşısında harekete geçirici etkiye sahiptir. Örneğin üzüntü çözüm aramayı kolaylaştırır. İstenmeyen bir olay karşında oluşan öfke hızla tepki vermeyi sağlar. Mutluluk, öfke, üzüntü, korku ilk akla gelen duygulardır ve duygular negatif ve pozitif olarak ayrılmaktadır. Kişiye haz veren, rahatlık hissettiren duygular pozitif; rahatsızlık veren bitmesi istenen duygular ise negatif duygulardır.[I] Ancak bu negatif duyguların olmaması gerektiği anlamına gelmemektedir. Aksine asıl kötü olan negatif duygular değil duyguların nötr[ii] oluşu istenmedik bir durumdur. Negatif veya pozitif duygu hissetmek bir hareketi de beraberinde getirirken nötr duygu duyarsızlık oluşturmaktadır. Yalnızca pozitif duyguların oluşu veya duyguların yokluğu değil önemli olan kişilerin duygu yönetimi ve düzenleme konusundaki becerileridir. Olaylar karşında uygun tepki vermek, olayları olduğu gibi yorumlamak duygu yönetimi ile ilişkilidir.[iii] Duygular doğru yönetilmediğinde ise dünya olduğundan daha karmaşık ve yıpratıcı olabilmektir. Hem dünyayı daha gerçekçi algılayabilmek hem de psikolojik sağlığımızı koruyabilmek için duygusal olarak dengeli kalabilmemiz gerekmektedir. Bu “duygu düzenleme” olarak da adlandırılabilmektedir.
Duygular çalışma hayatında da oldukça etkilidir ve incelenmesi gereken bir konudur. Kişinin iş tatmininden, karar alma becerisine kadar birçok konuda etkilidir. (Bkz. Şekil 1) Bu sebeple çalışma hayatında duygulardan kaynaklı sorunların engellenmesi ve çalışanların iyi oluşlarının korunması çalışanların duygu düzenleme becerisinin gelişmesi ile mümkündür. Duygusal düzenleme/duygu yönetimi hissedilen duyguların ortaya çıkma zamanını, şiddetini ve nasıl ifade edildiklerini etkileyen duygusal deneyimi kontrol etmek olarak tanımlanır. Duyguları düzenleme bir duyguyu yaşadıktan sonra verilen tepkileri yönetilmesini ve uygun tepkiler vermeyi sağlar[iv]. İş dünyasının değişken, stresli ve belirsiz doğası için de oldukça önemlidir. Hem çalışanların iyi oluşları hem de kurumların performansı açısından iş yerinde duygu ve duygu düzenleme konusu üzerine düşünülmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. İş hayat artık mesleki yeteneğin yanında duygu yönetimi iyi çalışanlar aranmaktadır.
Şekil 1: İş Yerindeki Duygu Durum
Duygu düzenleme becerisi çalışanlara iş hayatında birçok olumlu sonucu beraberinde getirmektedir. Duygu düzenleme becerisi yüksek çalışanlar işlerinde daha esnek davranabilmektedir. Ekip arkadaşları ile ilişkileri daha uyumludur ve kriz durumlarını daha kolay yönetebilmektedir. Duygu düzenleme konusunda başarılı çalışanlar kurumlar için de faydalıdır. Duyguların doğru yönetildiği kurumlarda kazanç ve stratejik büyüme artmaktadır. Duygu düzenleme bireysel bir beceri gibi görünse de iş yerlerinde duygu düzenlemeyi etkileyen ve gelişmesini sağlayan birçok faktör vardır. Kurum çevresi, işin özellikleri ve bireysel farklılıkların iş yerlerinde duygu yönetimini etkilemektedir. İş yerinin duyguları nasıl yönettiği çalışanların duygu yönetimine ne kadar katkı yaptığı da kurumların duygu iklimi yönetim stratejisi ile ilişkilidir. Duygusal iklim yönetimi çalışanların duygularını ve dolayısıyla örgütün duygusal sağlığını etkiler. Duygusal iklim yönetimi için yöneticilerin yapabileceği birkaç yönetim şu şekilde sıralanabilir. [v][vi]
- Sakinlik ve stres yönetiminde rol model olmak: Günlük stres molaları veren, kendi esenlik önceliklerini ileten ve günlük eylemler aracılığıyla olumlu davranışları modelleyen yöneticiler, ekiplerini de aynı şeyi yapmaya teşvik eder.
- Çalışanlarla bireysel olarak tanışmak ve duygu haritaları: Her çalışan için neyin önemli olduğunu anlamak duygusal özelliklerini fark etmek önemlidir.
- Duyguları konuşmak: Çalışanlarınızın duygularını ifade edebilecekleri ortamlar oluşturmak faydalı olacaktır.
- Kişisel gelişime önem vermek: Çalışanlarınızın duygu yönetimi konusunda gelişmesini sağlamak kurumsal gelişim sağlar. Yöneticilerin gelişimi ayrıca önemlidir.
Kurumlar çalışanların duygularının iş süreçlerine etki ettiğini kabul ederek ve çalışanların duygu yönetimi becerilerini geliştirecek çalışmalara yatırım yaparak sağlıklı bir duygu iklimi yönetimine sahip olabilirler. Böylece iş yerinde duygulardan kaynaklı sorunlar azalarak sağlıklı bir iş ortamı oluşturulabilir.
[i] Weiss, Howard M.; Russell Cropanzano (1996), “Affective Events Theory: A Theoretical Discussion of the Structure, Cases and Consequences of Affective Experiences at Work”, Research in Organizational Behavior, Vol. 18, ss. 1-74.
[ii] Doğan, Y., Özdevecioğlu, M. (2009). Pozitif ve Negatif Duygusallığın Çalışanların Performansları Üzerindeki Etkisi. Sosyal Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 9(18), 165-190.
[iii] Okutan, E., & Karadeniz, S. Duygusal Zekâ ve İlişki Yönetimi. Seçme Yazılar-III, 151.
[iv] Onat, O., & Otrar, M. (2010). Bilişsel duygu düzenleme ölçeğinin Türkçeye uyarlanması: Geçerlik ve güvenirlik çalışmaları. MÜ Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 31, 123-143.
[v] Akçay, C., & Çoruk, A. (2012). Çalışma yaşamında duygular ve yönetimi: Kavramsal bir inceleme. Eğitimde Politika Analizi, 1(1), 3-25.